4 Haziran 2007 Pazartesi

ERDAL EREN


Erdal Eren’i idam sehpasına kadar götüren süreç, Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği (YDGD) üyesi ODTÜ öğrencisi Sinan Suner’in, 30 Ocak 1980’de katledilmesiyle başladı. Ankara’nın Yukarı Ayrancı semtinde yazılama yapan Sinan Suner, MHP’li Bakan Cengiz Gökçek’in koruması Süleyman Ezendemir’in kurşunlarıyla öldürüldü. Suner’i vurmakla yetinmeyen Ezendemir, arabaya aldığı Suner’i başkent sokaklarında dolaştırdı, işkence etti. Öldüğüne emin olunca da hastane kapısına attı Suner’in cesedini.
Olayın duyulmasının ardından, 2 Şubat 1980’de Sinan Suner’in öldürüldüğü yerde protesto gösterisi yapıldı. Gösteriye müdahale eden askerlerle göstericiler arasında çıkan çatışmada er Zekeriya Önge ölürken, Erdal Eren’le birlikte 24 kişi gözaltına alındı. Eren, Zekeriya Önge’yi öldürdüğü iddiasıyla tutuklandı. 2 Şubat’ta gözaltına alınan Erdal Eren, tarihin en hızlı yargılamasının ardından, 19 Mart 1980’de idama mahkum edildi. Henüz 17 yaşındaydı Erdal Eren. Ne yaşına bakıldı, ne avukatlarının sunduğu delil ve tanıklara. Dünyanın dört bir tarafında idama karşı tepkiler yükseldi, imzalar toplandı. Ancak karar mahkeme öncesinden verildiğinden, yargıçlara sadece emri uygulamak düştü.
Dünyadan gelen tepkilere de meşhur " asmayalım da besleyelim mi?" biçiminde yanıt verilmesiyle 13 aralık 1980 de kararinfaz edilerek, 17 yaşındaki Erdal asıldı.
Erdal Eren asıldığında henüz 17 yaşındaydı. Bildiğiniz gibi, hem 18 yaşından küçüklerin ceza indirimi vardır, hem de idam edilemezler. Ancak mahkemenin atladığı yalnız bu değildi.
1- Yaş tesbiti için talep edilen kemik testi yapılmadı
2- Erdal Erenle birlikte yakalanan 24 kişi tanık olarak dinlenmedi
3- Ölen askerin elbisesi, adli tıpa gönderilmedi

Hiç yorum yok: